Tarım ve hayvancılığın sıkıntılı bir süreçten geçtiğini vurgulayan Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış, Et ve Süt Kurumu’nun piyasaya neden müdahale etmediğini sordu. Şu ana kadar bir tarım politikasının geliştirilemediğini de savunan Bağlamış, ete yüzde 27 zam geldiği halde zarar ettiklerini kaydetti.
Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış açtı ağzını yumdu gözünü. KTB Başkanı Bağlamış, son zamanlarda yaşanan ekonomik daralma ve üreticinin içinde bulunduğu sıkıntıyı gündeme getirdi. Tarımın ülkenin geleceği olduğunu söyleyen Başkan Bağlamış, “Bugün üretici, artık hayvanlarına yem alamıyor. Üretici yaptığı işten soğudu. Bu zor şartlar altında hayvancılık yapanlar gerçekten bunları hak etmiyor. Artık çiftçimizin, üreticimizin ülkenin temeli olduğunu, ekonominin temeli olduğunu herkes görsün. Tarım Ülkemizin geleceği. Tarım ve hayvancılık bir milli meseledir. Aynı dönemde kırmızı et fiyatları yüzde 27 arttı. Her şeyin yüzde 100 arttığı bir ortamda kırmızı etin fiyatı nasıl sadece yüzde 27 artıyor? Çünkü üreticiler zarar ediyor” diye konuştu.
‘HAYVAN SAYILARI HIZLA AZALIYOR’
Başkan Bağlamış, ahırlarda hayvan sayısının hızla azaldığı uyarısında bulunarak, “Türkiye’de şu an besi çiftlikleri ortalama yüzde 45-50 -kapasite ile çalışıyor. İşletmeler gitgide küçülüyor. Bu işten çıkanları yeniden sektöre döndüremezsiniz. Et ve Süt Kurumu (ESK), piyasa yapıcı ve regülatör olduğu halde görevini yerine getirmiyor. Piyasada girdi maliyetlerinin yükseldiğini gördüğü halde, üreticinin zarar ettiğini bildiği halde piyasaya müdahale etmek yerine mevcut duruma seyirci kalıyor. Buradan ESK’ya seslenmek istiyorum; üreticiler zor durumda, mevcut duruma daha fazla seyirci kaldığınız takdirde kırmızı et arzında ülkemizi gelecekte çok zor dönemler bekliyor” dedi.
‘TAMAMEN YERLİ ÜRETİME DÖNMELİYİZ’
Başkan Bağlamış, Türkiye’de tarıma gerekli önemin verilmediğini belirterek. “Türkiye tamamen yerli üretime dönmeli. Biz, bugün tarım ve hayvancılıkta kendi kendimize yetecek hem insanlarımızı hem de hayvanlarımızı doyurabilecek kadar zenginiz. Maalesef bugüne kadar Türkiye’de tarıma gerekli önem verilmedi. Bir politika oluşturulamadı. Bir planlama yapılamadı. Bir piyasa düzeni sağlanamayınca uzun yıllardır yaşanan bütün bu kayıplar aslında sadece çiftçimizi değil tüketicimizi de mağdur etti. Milli ekonomimiz çok büyük zararlar gördü. İneklerimizi kesimden kurtarmamız gerekiyor. Devlet buna seyirci kalmamalı. Şu an Avrupalı üretici 1 litre süt ile 1,5 kilogram yem alabilirken biz, bugün 1 litre süt ile 800 gram yem alabilir hale geldik. Bu 15 gün içinde bu hale geldi. Bu duruma bir çare bulunmalı. Bunun çaresi, destekleri 20 kuruştan 120 kuruşa artırarak bu geçiş döneminde kriz atlatılıncaya kadar üreticiyi korumaktır. Devlet bu alana bir kaynak ayırmalıdır. Eğer bu kaynağı ayırmazsak, yaşanan bu duruma seyirci kalırsak 10 değil belki 20 kat fazla ithalat yapmak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.
