Dünya kimileri için çok fazla anlam ifade etmese de, birileri ve bazıları için oldukça önemli olmakla birlikte, “herşeyi” ifade etmektedir.
Kimileri, dünyaya gelmesinin sebebini bilerek, yaratılışına hizmet etmek için gayret gösterirken, bir yandan da Allah’a yalvarır “Beni dünyanın bütün pisliklerinden uzak tut” diye!.. Çünkü bilir ki; bu dünya yalan. Bilir ki bu dünyaya sadece sınav için geldi. Allah’ına, O’na herşeyi veren Allah’ına olan samimiyetini ve bağlılığını göstereceği sınav yerinin; dünya olduğunu bilir.
İşte bu sebeple ki; ne kadar dünyadan çok uzak kalırsa o kadar karlı olduğunu düşünür. Dalmaz başkaları gibi dünyalık hesapların içine. Bir çıkışı vardır onun elbet. Çünkü yoktur dünyada bir hesabı. Bu hesap ki; Allah’a giden yolu takip etmek ve Allah’ın rızasını kazanma hesabıdır.
Bu yolda giderken ise Hazreti Ali’nin şu sözleri hep kulaklarında çınlamaktadır. Hani Hazreti Ali diyor ya; dünyaya az meylet rahat yaşarsın diye!.. Ve ekliyor: Allah dinini düzelten kişinin dünyasını da düzeltir… Birde “Dünya yılan gibidir. Cildi yumuşak fakat zehri öldürücüdür. Hoşuna giden şeylerden uzaklaş ki; sana yaklaşmasın” sözünü de hayatının her zerre-i damlasında hücrelerinde anlamlandırıyor, yaşatıyor.
Dedik ya! Dünya, yalan dünya!.
İşte bu gerçek doğrultusunda biz yolculara, ahiret öncesi geçici bir han olan dünyada attığımız her adımdan, yaptığımız her şeyden sorumlu olmayı bırakın, aldığınız nefesin hesabını yapın.
Bu gerçeklerle beraber temsil ettiğimiz her şeyin, herkesin adına “Kul Hakkı” ve “Vebal” kavramlarına hücrelerimizde canlandırarak, hareket etmeli ve sonucun nasıl olacağını tayin etmeliyiz.
Yolun sonuna gelip, dünyadan göç ederken değil, yada elimizdeki imkanları kaybettikten sonra değil de kaybetmeden önce, dünyanın gerçeklerini çok iyi anlayıp, bu doğrultuda yapacağımız günahların ve yanlışların önüne geçmeliyiz.
Eğer ki; iş işten geçtikten sonra bir şeyleri bittiğini, elimizdeki imkanların tükendiğini anlarsak, anlayacağımız tek şey kalır; o da Tövbe kapısını önünde hergün her saat her an yalvarmak, yalvarmak yalvarmak!
Allah’ın huzuruna çıkmadan önce yaptığımız yanlışların farkına vardığımızı anlatırken, göz yaşlarının ne denli aktığını bilmeksizin, tövbe ederek, temizlenerek “Günahlarından tövbe eden, hiç günah işlememiştir” ayeti kelimesinde de belirtildiği gibi günahsız olarak adeta yeninden dünyaya gelmiş olur.
Şu yalan dünyanın yalanlarından sıyrılıp tövbe etmek ve yaratılışımıza uygun hareket etmek için dilerim ki; Allah bizleri tövbelerinin kabul olduğu kullar arasına alır.